Google

   
  KANI BOZUK VATAN HAİNİ ŞEREFSİZLERE KARŞI SUSMAYACAĞIZ
  APO KiMDiR ?
 

Öcalan Kimdir?

7 Kasım 1978 tarihinde terör örgütü PKK’yı kurdu. Kısa bir süre sonra Suriye’ye geçen Abdullah Öcalan, örgütün kanlı eylemlerini buradan yönetmeye başladı. Kandırdığı gençler bölücü terör örgütü adına eylem yaparken, Öcalan savaş alanına hiç inmeden oturduğu yerde rahat bir yaşam sürdü.

Türkiye’nin ısrarlı takibi sonucu Suriye, Öcalan’ı topraklarından çıkarmak zorunda kaldı. Suriye’den Rusya’ya, oradan İtalya’ya geçen Öcalan, İtalyan Hükümeti tarafından da ülkeden çıkarılınca kendisine sığınacak yer aramaya başladı. Yunanistan Hükümeti, kuruluşundan beri destek verdiği PKK’nın liderini Kenya Büyükelçiliği’nde saklamaya karar verdi.

Türk Güvenlik Güçleri’nin düzenlediği bir operasyonla Kenya’da kıskıvrak yakalanan terörist başının üzerinden sahte bir Kıbrıs Rum Kesimi pasaportu çıktı. Eli kanlı terör örgütünün başı, Türkiye’de, İmralı Cezaevi’nde yargılandı ve hakettiği idam cezasına çarptırıldı. Terörist başının idam cezası Yargıtay tarafından 25 Kasım 1999 tarihinde onandı.

***********************************

MİT’İN İLK APO TEŞHİSİ

İlk başlarda MİT için Apo Kürt milliyetçisi veya Kürtçü bir akımın lideri değildi. O dönemin (1970–1979) MİT raporlarına baktığınız zaman görürsünüz, Apo dosyalara uzun süre sol faaliyetleri nedeniyle girmişti. Aşırı solcu bir Kürt olarak nitelendirilirdi. Fazla da önemsenmezdi. Zaten Kürt hareketleri 1970′lerde Kürtçülükten çok sol faaliyetler çerçevesinde ele alınırdı. İzlenirler, ne yaptıkları bilinir; ancak genelde solun içinde bulunduklarından dolayı, bu yönleri ön plana çıkarılırdı. Biz MİT olarak gerçeği biliyorduk; ancak devleti hiçbir zaman ikna edemedik. Bize inanmadılar veya inanmak istemediler.”

***********************************

BİR CANİ OLARAK PORTRESİ

1970’li yıllarda Deniz Gezmiş ve arkadaşlarının idamlarını protesto için Ankara Üniversitesi Siyasal bilgiler Fakültesi’nde yapılan “boykot eylemleri”nin öncülerinden biri olması sebebiyle güvenlik birimlerinin yakın takibindeydi. Bu eylemler üzerine kısa süreli olarak gözaltına da alınan Öcalan, Güneydoğu kökenli bir isim olması ve sivrilmesi sebebiyle, sürekli olarak MİT tarafından kontrol altına alınmak istendiği hezeyanı ile yaşadı. Uğur Mumcu’nun Kürt Dosyası kitabında ayrıntılı olarak işlediği, Öcalan’ın da Mahir Sayın ile yaptığı konuşmaları içeren Erkeği Öldürmek kitabında anlattığı Kesire Öcalan ve Pilot Necati (Necati Kaya) olayları bu hezeyanın başlangıcını oluşturuyor.

***********************************

NE BEBEK DEDİ NE DE ARKADAŞ

Bölücü teröristlerin başı Abdullah Öcalan’ın acımasız kişiliğini görmek için yakın arkadaşlarını ve kundaktaki bebekleri kurşunlatmasına bakmak yeterli.

27 Kasım 1978 günü Diyarbakır’ın Lice İlçesi Fis Köyü’nde toplanan Abdullah Öcalan ve birkaç arkadaşı PKK’yı kurdular. Daha sonraki tarihlerde bu toplantıyı PKK’nın birinci konferansı olarak kabul ettiler. Ancak aradan geçen 20 yıl içerisinde Abdullah Öcalan, neredeyse birlikte yola çıktığı bütün arkadaşlarının ölüm emrini verdi. Öcalan’ın acımasız katliamcı kişiliğini görmek için onun yıllarca birlikte hareket ettiğini yakın arkadaşlarının ölüm emirlerini nasıl kolaylıkla verdiğine ve kundaktaki çocukları hunharca öldürttüğüne bakmak gerekiyor.

Birinci kongresini 1981’de yapan PKK, ikinci kongresini dört yıl sonra Suriye’nin Ürdün sınırı yakınındaki bir kampta yaptı. Altı gün süren bu toplantıda Öcalan örgütün Avrupa sorumlusu ve Merkez Komite üyesi Resul Altınok’u “MİT ajanı” ilan etti. Öcalan daha sonraları yakın arkadaşlarını tasfiye ederken onlara hep bu ajanlık kulpunu taktı ve örgüt tabanının da bu şekilde gözünü boyadı. Öcalan, 1980’de PKK’nın Merkez Komite üyesi ve Urfa bölge sorumlusu Abdullah Kumlu’yu hapsetti. Hapisten kaçan Kumlu, Suriye Gizli Servisi’nin yardımıyla yakalanarak PKK’ya teslim edildi ve öldürüldü. Öcalan bu sıralarda PKK’nın çekirdeğini oluşturan Kürdistan Devrimcileri grubundan Mehmet Uzun, Ali Yaylacık ve Ahmet Ballı’yı da MİT ajanı oldukları gerekçesiyle öldürttü.

***********************************

ÖNCE AJANLIKLA SUÇLUYOR SONRA DA ÖLDÜRÜYORDU

PKK’nın üçüncü kongresinde Öcalan’ın bütün yetkilerini aldığı Abdullah Ekinci intihar etti. Kesire Öcalan ve Ali Çetiner örgütten kaçtılar. Üçüncü kongrede 10 militan daha MİT ajanı oldukları gerekçeleriyle öldürüldüler. Öcalan’a kadın temin etmekle yükümlü militan olduğu ileri sürülen (PKK; Emin Demirel, GHMD yayını) Hasan Bindal, Öcalan’ın yakın arkadaşı Şahin Bilgiç tarafından kazaen öldürülünce, Bilgiç’in kaderi de kurşuna dizilmek oldu. Örgütün Botan bölgesi sorumlusu Kör Cemal kod adlı Halil Kaya 1987’de kurşuna dizildi. Öcalan 1991’de Botan’ın yeni bölge sorumlusu Nizamettin Taş’ı üç ay hapsetti. Parmaksız Zeki kodlu Şemdin Sakık, Botan bölgesi sorumlusu oldu. Ancak Şemdin Sakık’ın da daha sonra Apo ile arası açıldı ve örgütten koptu. Sakık çareyi Türk güvenlik birimlerine sığınmakta buldu. Eğer Sakık, Genelkurmay’a bağlı özel kuvvetlerin operasyonuyla Kuzey Irak’tan getirilmeseydi muhakkak ki o da MİT ajanı suçlamasıyla Apo’nun ölüm tuzağına girecekti.

PKK’nın İstanbul ve Marmara Bölge Sorumlusu Osman Tim de, İstanbul Devlet Güvenlik Mahkemesi’nde yargılanırken 1992’de Sağmalcılar Cezaevi’nde boğularak öldürüldü. Gerekçe yine aynıydı, işbirlikçi olmak ve örgüte ihanet etmek. İsmi Susurluk olayları ile de gündeme gelen General Zinnar kod adlı Alaattin Kanat da Öcalan ile yollarını ayırdı ve itirafçı oldu. PKK’nın üst düzey sorumlularından olan Kemal Burkay 1981’de örgütten ayrılırken Atina temsilcisi Avukat Hüseyin Yıldırım da Öcalan’dan ayrıldı. Avukat Yıldırım, Öcalan’ın ölüm tuzağından yaralı olarak kurtuldu.

Bu tablo, yüzlerce kanlı eylemin emrini veren, 30 bin insanın katili, bu sayının çok üstünde PKK militanının da ölümüne sebep olan katliamcı bir kişinin psikopat ruhunu sergiliyor. Mehmet Ali Birand ile yaptığı konuşmada, “Kabaca söylemek gerekirse PKK kadrolarının dörtte biri tasfiye edildi. TC’nin bize verdirdiği kayıplardan daha fazla kayıp verdik.” sözleri de canını kurtarmak için köşe bucak kaçan, kafası hezeyanlarla dolu bir kişiliğin yansımaları.

***********************************

TAM BİR EGOİST

Bu kirli ruhun ölüm tuzağından kurtulamayan PKK Merkez Komite üyesi Mehmet Şener, Mustafa Karasu’ya gönderdiği mektubunda bu kişinin gerçek yüzünü şöyle sergiledi:

“Bizi dışlamanın ilk adımlarını Apo attı. Dördüncü kongrenin üstünden 20 gün geçmeden ben ve Baran arkadaşın görevleri 25 kişilik Merkez Komite’nin beş üyesinin katılmış olduğu toplantıyla Apo’nun talimatı üzerine donduruldu ve soruşturmaya alındık. İlginç bir tesadüf olup olmadığına sen karar ver Karasu…

Apo’nun planına göre bana bir itiraf yazdırılacak ve bu itirafta ajan olduğumu, ajanlığımın cezaevine girişle başladığını, cezaevinde gizli şahin rolü üstlendiğimi, direnişleri kırdığımı, direnenleri kendi erkimin altına aldığımı, cezaevinde direnişleri liberalizme çektiğimi söyleyeceğim. Dışarıdaki görevimin de Apo’yu temizlemek, tasfiye etmek olduğunu açıklayacağım ve af dileyeceğim. Yüce Apo da insafa gelip beni kazanma adına ya af edecek veya ben mazlumlara ihanet eden birini affetmem kahramanlığı taslayıp bir ajanın işini bitirecek. İş bununla bitmiyor tabii, ben ajanlığı kabul ettikten sonra cezaevindeki tüm kadrolar özeleştiriye çekilecek. Çünkü hepsi ajan Şener’in etkisinde kalmışlar. Tabii, ajan Şener’in en fazla etkisinde kalan da Mustafa Karasu ve Sakine Cansız arkadaşlardır. Bunu her gün Apo vaaz ediyor. Tabii sebepsiz değil, Karasu da Sakine de Apo’nun popülaritesini rahatsız edecek kadar saygın arkadaşlar oldular. Oysa Apo kendi dışında bir kişilik kabul etmiyor.”

ÖDLEK OLDUĞUNU HERKES TELEVİZYONLARDAN İZLEDİ

İmralı’da sorgulanan bebek katili, bölücü örgüte destek veren ülkeleri tek tek açıklarken, ‘‘Asmayın, bildiğim herşeyi anlatacağım’’ dedi. Apo ilk sorgusunda, Yunan subaylarının Atina’daki kamplarda militanlarını eğittiğini, İtalya’nın kendilerine plastik mayın, Mandela’nın da füze verdiğini anlattı.
İlk kamera görüntülerinde ‘‘Hizmete hazırım’’ diyen çetebaşı
Abdullah Öcalan, sorgusunda da, ‘‘Pişmanım, beni asmayın. Size her şeyi anlatacağım’’ dedi.

Bölcübaşının İmralı Adası’nda hazırlanan özel odadaki videolu sorgusunda, ‘‘Hangi ülkelerin silah yardımı yaptığını, hangi ülkelerin para, hangi ülkelerin askeri eğitim verdiğini tek tek anlatacağım. Beni idam etmeyin. Devlete her türlü yardımı yapacağım. Bildiklerimin hepsini size anlatacağım’’ dedi.

 
  SAYAC 11 ziyaretçi (18 klik) KISI Radyo Ülkümüz

 

 
 
Bu web sitesi ücretsiz olarak Bedava-Sitem.com ile oluşturulmuştur. Siz de kendi web sitenizi kurmak ister misiniz?
Ücretsiz kaydol